Beyrut - İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yaptığı açıklamada, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'na bağlı silahlı bir grubun üç üyesinin 20 Mart 2023 tarihinde Suriye'nin kuzeyindeki Cinderes kasabasında Kürtlerin yeni yıl bayramı olan Newroz'u kutlayan bir Kürt aileye ateş açtığını belirtti. Üç erkek kardeş ile kardeşlerden birinin oğlu vurularak öldürüldü, bir başka akrabaları ağır yaralanırken iki akraba ise hafif yaralandı.
Suriye Milli Ordusu'nun polis güçleri üç saldırganın gözaltına alındığını duyursa da ona bağlı grup saldırganların kendileri ile olan ilişkilerini inkar etti. Silahlı grup, son altı yılda işlenen insan hakları ihlalleri konusunda kendilerine bağlı grupları nadiren sorumlu tuttu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu Yardımcı Direktörü Adam Coogle, "Bu cinayetler, Türk kuvvetleri ve onların güçlendirdiği yerel Suriyeli grupların beş yılı aşkındır süren ve dikkate alınmayan insan hakları ihlallerinin bir parçasıdır. Türkiye, bu savaşçıların kontrolleri altındaki bölgelerde yaşayan insanlara zulmetmelerine izin verip onları cezasız bırakarak kendisini de ihlallerin suç ortağı haline getirme riskini oluşturmuştur" dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, öldürülen kişilerden birinin hayatta kalan kardeşiyle, cinayete tanık iki kişiyle, bir komşu ve Cinderes yakınlarındaki Afrin şehrinde çalışan bir insani yardım görevlisiyle konuştu. İnsan Hakları İzleme Örgütü ayrıca cesetlerin fotoğraflarını ve ölüme sebebiyet veren vurulma olayının ardından çekilen videoları da inceledi. Öldürülen dört mağdur 43 yaşındaki Farhan Din Othman, 42 yaşındaki Mohamed Othman, 38 yaşındaki İsmail Othman ve İsmail'in 18 yaşındaki oğlu Mohamed. Görgü tanıkları ve olay hakkında doğrudan bilgi sahibi olan bir insani yardım çalışanı, savaşçıların Suriye Milli Ordusu'na bağlı Doğu Ordusu (Jaysh Al-Sharqiyah) grubunun bir parçası olduğunu doğruladılar.
Suriye'nin kuzeyinde kontrolü altındaki bölgelerde faaliyet gösteren yerel grupların destekçisi ve o bölgenin işgalci gücü olarak Türkiye, bu cinayetleri soruşturmak ve sorumluların hesap vermesini sağlamakla yükümlüdür. Türkiye ayrıca, tekrarlayan veya sistematik insan hakları ihlallerine ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerine karışan Suriye Milli Ordusu gruplarına verdiği tüm desteği kesmelidir.Tanıklara göre, 20 Mart günü saat 19.00 sularında, depremden zarar gören Cinderes ve Afrin'de Kürt aileler Newroz'u kutlarken, Doğu Ordusu (Jaysh Al-Sharqiyah) grubunun bir üyesi ile Farhan Din Othman arasında ailesinin evinin önünde sözlü bir tartışma çıktı. Tanıklar, savaşçının Othman'a Newroz kutlamalarının bir parçası olarak çatıda yakılan küçük ateşi söndürmesini emrettiğini söyledi.
Tanıkların anlatımına göre, bahsi geçen savaşçı sözlü atışmadan sonra Othman dışarıda yeğeniyle otururken ona bir taş attı, ardından 15-20 metre ötedeki bir evde bulunan silahlı grubun mahalle üssüne gitti ve silahlı iki adamla geri döndü. Tanıklar, silahlı adamların Farhan Din Othman'a ve kargaşanın ne olduğunu görmek için dışarı çıkan diğer aile üyelerine doğru rastgele ateş ederek onu, yeğenini ve bir erkek kardeşini öldürdüğünü, iki erkek kardeşini ağır yaraladığını ve iki kişiyi de hafif yaraladığını gördüklerini söylediler. Hayatta kalan bir kardeşleri, Mohamed'in o gecenin ilerleyen saatlerinde öldüğünü söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ölen erkeklerin göğüs, yüz ve boyun bölgelerinde kurşun yaraları olduğunu gösteren fotoğrafları inceledi.
Gecenin ilerleyen saatlerinde yerli halk cesetleri Atma köyüne taşıdı ve burada İdlib bölgesi ile Batı Halep'in büyük bölümünü kontrol eden silahlı grup Hay'et Tahrir El Şam'dan cinayetlerin intikamını almasını talep etti. Silahlı grup, geçtiğimiz yıldan beri Suriye'nin kuzeybatısındaki kontrolünü genişletmek için Suriye Milli Ordusu içindeki hizip savaşlarından yararlanmaya çalışıyor. Ölen dört kişinin cenaze töreni ve cinayetleri protesto etmek için 21 Mart’ta Cinderes'te toplanan büyük kalabalıklar katillerden hesap sorulması ve Suriye Milli Ordusu birliklerinin Afrin'den çıkarılması çağrısında bulundular.
Aralarında Doğu Ordusu (Jaysh Al-Sharqiyah) ve çeşitli grupları bir araya getiren üç önemli tümenden biri olan Birinci Tümen'in de bulunduğu Suriye Milli Ordusu'na bağlı çok sayıda grup olayı kınadı. Doğu Ordusu (Jaysh Al-Sharqiyah) için çatı örgüt konumunda olan İnşa ve Özgürlük Hareketi cinayetleri kınayan bir bildiri yayınlandı ve kendisine bağlı birimlerin olayla ilgilerini inkar etti.
Birleşmiş Milletler'e göre, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu, silahlı muhalif gruplardan oluşan dağınık bir koalisyon olarak, 2018 yılında Halep'in daha önce Kürtlerin çoğunlukta olduğu bir bölgesi olan Afrin'i işgal ederek bölgeyi kontrol altına aldı ve onlarca sivilin ölümüne ve on binlerce kişinin yerinden edilmesine yol açtı. O zamandan bu yana, Suriye Milli Ordusu'na bağlı 40'tan fazla grup, Afrin bölgesindeki köylerin, kasabaların ve hatta mahallelerin kontrolünü ele geçirdi. Görüşülen insani yardım çalışanı, Doğu Ordusu'nun (Jaysh Al-Sharqiyah) sanayi bölgesi olarak bilinen suçun işlendiği mahalle de dahil olmak üzere Cinderes'in bazı bölgelerini kontrol ettiğini söyledi.
Türkiye'nin 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri harekâtları ciddi insan hakları ihlallerine sebebiyet vermiştir. Suriye Milli Ordusu ile ilişkili Suriye Geçici Hükümeti, hak ihlallerinin faillerini sorumlu tutmak için adımlar attığını iddia etse de, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu grupları yargısız infazlar, yağma ve mülklere hukuksuz şekilde el koymalar ile zorla kaybetmeler gibi ağır ihlaller gerçekleştirmeye devam etmektedir. Türkiye, yerel silahlı gruplar üzerinde askeri kontrole sahip olmasına rağmen, ihlalleri önlemek veya grupların davranışlarını iyileştirmek için çok az şey yapmıştır.
Coogle, "Türkiye ve Afrin'deki Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu, Suriye'nin kuzeyindeki sivilleri koruma konusunda sürekli olarak başarısız olmuştur. Bu katillerden adil ve şeffaf bir şekilde hesap sorulmasını sağlamak doğru yönde atılmış bir adım olacaktır." dedi.