Skip to main content

Türkiye: Gözaltında İşkence ve Ölüm Davasında Jandarmalar Yargılanıyor

Mağdurlar ve Ailelerinin Adalete Kavuşması İçin Eşine Az Rastlanır Bir Fırsat

Ahmet Güreşçi, 11 Şubat 2023'te Hatay'ın Altınözü ilçesinde jandarma nezaretinden bir hastaneye sevk edildikten kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.  © 2023 Gizli

(Istanbul, 4 Eylül, 2025) - İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yaptığı açıklamada, 11 Şubat 2023’te Ahmet Güreşçi’nin gözaltında ölümü ve ağabeyi Sabri Güreşçi’ye işkence yapılması davasında 13 jandarma görevlisinin yargılanacak olmasının, mağdurlar açısından adalete kavuşmak için eşine az rastlanır bir fırsat sunduğunu belirtti. Davanın ilk duruşması 9 Eylül 2025’te Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, Hatay ve çevresinde 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından polis ve jandarma tarafından gerçekleştirilen hak ihlallerini belgeledikleri bir raporda iki kardeşin dosyasına da yer vermişti. Bu dava o dönemde hırsızlıkla suçlanan kişilerin güvenlik güçlerinden gördüğü sistematik kötü muamelenin en ağır örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, “Ahmet Güreşçi’nin gözaltında ölümü ve Sabri Güreşçi’ye işkence yapılmasıyla ilgili, 13 jandarma görevlisinin yargılanacağı dava, yetkililerin bu ağır suçlarda adaletin yerine gelmesini ne ölçüde istediklerini gösterecek bir test niteliğindedir” dedi. Williamson, “Türkiye’de polis, jandarma ve askerler tarafından işlenen hak ihlalleri söz konusu olduğunda hüküm süren cezasızlık iklimi dikkate alındığında, gözaltında işkencenin mutlak yasak kapsamında olduğuna dair açık bir mesaj verilmesi ve bu yasağın fiilen uygulanması büyük önem taşımaktadır,” şeklinde konuştu.

27 yaşındaki Sabri Güreşçi ve 37 yaşındaki ağabeyi Ahmet Güreşçi, 11 Şubat 2023’te Hatay’ın Altınözü ilçesine bağlı Büyükburç’ta jandarma tarafından yağmacılık yaptıkları ve başka bazı suçlar işledikleri şüphesiyle gözaltına alındılar. Sabri Güreşçi ve aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan dört kişi, savcılığa verdikleri ifadelerde Altınözü Merkez İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı’nda nezarethaneye değil, bir depoya götürüldüklerini anlattılar.

Bu kişiler, burada Sabri’ye ve Ahmet’e işkence yapıldığını ileri sürerek; cop ve sopalarla dövüldüklerini, testislerinin sıkıldığını ve coplarla tecavüz edilmeye çalışıldığını, bu yolla suçlarını itiraf etmeye zorlandıklarını anlattılar. İddialara göre, gördüğü şiddet sonucu Ahmet bayıldı ve sonunda yaşamını yitirdi. Söz konusu jandarmalar, sonradan Sabri tarafından teşhis edildiler.

Hastane kayıtları ve güvenlik kamerası görüntülerinden jandarmaların Ahmet’i bir battaniyeye sararak hastaneye götürdükleri anlaşılıyor. Hayata döndürme çabalarının sonuçsuz kalması üzerine Ahmet’in saat 18:15’te öldüğü bir doktor tarafından ilan edildi.

İki kardeşin babası İbrahim Güreşçi, savcılığa verdiği ifadede jandarma karakolunun önünde oğullarından haber almak için beklediğini, battaniyeye sarılmış bir cesedin jandarmalar tarafından karakoldan çıkarıldığını görünce, bunun oğlu Sabri olabileceğinden endişelenerek peşlerinden hastaneye gittiğini anlattı.

Hastaneye girmesine izin verilmeyen İbrahim Güreşçi, ertesi sabah tekrar gitti. Oğlunun morgdaki cesetler arasında olup olmadığına bakmak için bir görevliyi ikna etti ve kendisine gösterilen Ahmet’in cansız bedeni üzerinde çok sayıda darp izi bulunduğunu gördü. İbrahim Güreşçi, jandarmaların kendisine Ahmet’in serbest bırakıldıktan sonra halk tarafından saldırıya uğradığını söylediklerini aktardı.

Adli Tıp Kurumu’nun otopsi sonuçlarına dayanan raporunda, Ahmet Güreşçi’nin vücudunda, uzuvlarında ve başında çok sayıda darbe ve yara izi bulunduğu, ölümünün başına aldığı darbelerin yol açtığı beyin kanaması sonucu gerçekleştiği tespit edildi. Sabri Güreşçi’nin Çukurova Hastanesi Adli Tıp bölümünden aldığı raporunda ise vücudundaki yaralanmalar, morluklar ve kırık kemiklerin jandarmalar tarafından dövüldüğü yönündeki iddiasıyla uyumlu olduğu belirlendi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün incelediği, 20 Şubat 2025 tarihli Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, farklı rütbelerden 13 jandarma görevlisi Ahmet Güreşçi’nin ölümüyle sonuçlanan, Sabri Güreşçi’nin ise bir kemiğinin kırılmasına yol açan işkenceyle suçlanıyor. Söz konusu 13 görevli, Ahmet Güreşçi’nin ölümü nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapse, kardeşine yönelik işkence nedeniyle ise 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

Söz konusu 13 jandarma suçlamaları reddediyor. Kardeşlerin gözaltına alındıkları sırada zaten yaralanma izleri taşıdıklarını, Ahmet Güreşçi’nin başındaki darbelerin ise gözaltına alındıktan sonra bindirildiği araçta başını metal bir çubuğa ya da jandarma karakolunda duvara vurmasından kaynaklandığını iddia ediyorlar.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, jandarmaların iddialarını çürüten birden fazla tanık var. Kaldı ki tek başına adli tıp raporları bile işkencenin açık kanıtlarını ortaya koyuyor.

Yürütülen ceza ve idari soruşturmalar sırasında jandarmaların hiçbiri ne gözaltına alındı, ne de tutuklandı. Medyada üç jandarmanın başlangıçta görevden uzaklaştırıldığına ilişkin haberler çıkmış olsa da, ailenin avukatları İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne çoğunun ya da tamamının hâlâ görevlerinin başında olduğuna inandıklarını söyledi. Türkiye’de işkence, kötü muamele ve gözaltında ölümlerle ilgili etkin soruşturma yürütülmesinin önünde ciddi engeller bulunuyor ve bu yöndeki iddialara yönelik çok az kovuşturma yürütülüyor. Hatay’da 8 Mayıs’ta görülen bir davada verilen karar buna bir istisna oluşturdu. Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Kavalcık Şehit Er Gökhan Çakır Hudut Karakolu’nda o dönemde görev yapan dört rütbeli askeri, 11 Mart 2023’te Türkiye’ye sınırı geçerek giren Suriyeli Abdurrezzak Kastal ve Abdulsettar Elhaccar’ı işkence ederek öldürmekten ve dört kişiyi daha işkenceyle mağdur etmekten müebbet hapse mahkûm etti. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu davaları Nisan 2023 tarihli bir raporunda belgelemişti. Dört asker halen tutuklu; haklarındaki mahkûmiyet kararı ise temyiz aşamasında.

Williamson, “Adalete erişmek Sabri Güreşçi ve ailesinin de hakkı; kaldı ki bu dava ulusal açıdan da sonuç doğurabilecek nitelikte,” dedi. Williamson, “Türkiye’de polis şiddetinin, işkencenin ve diğer ağır insan hakları ihlallerinin hoş görülmesi ve sessizce kabullenilmesi her geçen gün biraz daha artıyor; bu dava bunun artık sona erebileceğine ilişkin bir umut vaat ediyor,” şeklinde konuştu.

GIVING TUESDAY MATCH EXTENDED:

Did you miss Giving Tuesday? Our special 3X match has been EXTENDED through Friday at midnight. Your gift will now go three times further to help HRW investigate violations, expose what's happening on the ground and push for change.
Region / Country