Skip to main content

13 Mayıs 2014 tarihinde vuku bulan Türkiye tarihinin en büyük maden faciasından bir yıl sonra mağdurlar ve mağdur aileleri için adaletin tam anlamıyla tecelli etmesini Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti engelliyor. Soma'daki Eynez madeninde çıkan yangın sonucunda 301 madencinin ölümü ve sayısız  madencinin de yaralanmasındaki sorumlulukları nedeniyle

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş yönetim kurulu başkanı ve üst düzey personelinin yargılandığı dava 13 Nisan'da başladı ve Haziran ortasında görülmeye devam edecek.

Ancak savcılık makamının özel bir şirket tarafından işletilen madeni teftiş etmek ve gözlemlemekle görevli devlet denetçilerinin ve resmi kurumların bu görevlerinin ifasındaki çok sayıdaki ihmallerine yönelik soruşturma açma talebini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlarının her ikisi de reddetti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne konuşan, oğlu faciada ölmüş emekli bir madenci, "Başbakan faciaya kader dedi, ona bakarsanız işin fıtratında varmış bu, ama bizi böyle kandıramazlar" dedi ve şunları ilave etti: "Bu bir katliam. Önlenebilirdi. Ve şimdi devlet de kendini korumaya çalışıyor."

Hükümetin iş güvenliğiyle ilgili yasa ve yönetmeliklerin gelecekte harfiyen uygulanacağına ve özel şirketlerin çalışanları için bireysel kaza sigortası yapmaya zorlanacağına yönelik irade beyanı, ölen madencilerin ailelerini teselli etmekte yetersiz kaldığı gibi, faciada kaybettikleri oğullarını ve eşlerini geri de getirmiyor. Hükümetin Mart ayında Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Maden İş Yerlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'ni onaylayarak attığı olumlu adım, ancak sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi kaydıyla anlam kazanabilir. Hükümet anlamalıdır ki, madenleri düşük maliyetle ve yüksek kömür üretimi düzeyleriyle işleten ve insan yaşamı pahasına yüksek karlar kazanan özel şirketlere işletme lisansı vererek devletin sorumluluktan yakasını sıyırabileceğini ummak, hem hukuken hem de ahlaken yanlıştır. 

7 Haziran seçimlerinden sonra kurulacak yeni hükümetin ilk işlerinden biri devletin Soma faciasındaki her düzeydeki sorumluluğunu soruşturmak ve bu soruşturmanın hesap verebilirlik ilkesini tam anlamıyla işletebilecek ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak olmalıdır. Hükümetin yeni yasalar çıkartmanın yanı sıra, hesap verebilirlik ilkesinin tam anlamıyla işletilmesine destek vermesi, Soma faciasından ders çıkartmaya hazır olunduğunu göstermekle kalmayacak, Türkiye'nin madenlerindeki yüksek ölüm oranlarının altında yatan nedenleri de ciddiyetle ele almanın en etkili yolu olacaktır. 

Your tax deductible gift can help stop human rights violations and save lives around the world.

Region / Country