Skip to main content

Irak Kürdistanı: İktidar Partisine Ait Kuvvetler Göstericilere Ateş Açtı

Ölümle Sonuçlanan Operasyonlar için Uluslararası Soruşturma Yapılması Gerekiyor

(Beyrut) – İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yaptığı açıklamada, iktidar partisine bağlı kuvvetlerin, 9 ve 10 Ekim 2015 tarihlerinde, Irak Kürdistanı'nın iki şehrinde göstericilerin üzerine ateş açtıklarını bildirdi. Takip eden günlerde, Kürdistan Demokratik Partisi’ne (KDP) bağlı güvenlik güçleri muhalif medya kuruluşlarının faaliyetlerini durdurdu ve muhalefet partisinin milletvekillerini görevden aldı.

Kalar'daki Kurdistan Demokratik Parti binasının 10 Ekim 2015 günü göstericilerin camları taşlarla kırdıktan sonraki hali.   © 2015 Araz Muhammad

Süleymaniye Vilayeti’ne bağlı bazı il ve ilçelerde binlerce gösterici iş, ödenmemiş maaşların ödenmesi ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) başkanı ve KDP lideri Mesut Barzani'nin istifa etmesini talep etmek üzere biraraya geldi. 9 Ekim günü Fort Diza'da iki gösterici ve bir diğer erkek ölürken, 10 Ekim'de Kalar kasabasında silahsız olduğu belirtilen iki kişi hayatını kaybetti.

“Kürt yetkililerin öncelikli olarak beş kişinin neden öldüğüne dair gerçek sebepleri bulmaları gerektiğini” söyleyen İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu vekil direktörü Joe Stork, “Yetkililer kimin sorumlu olduğunu ve ölümcül güç kullanılmasının haklı gerekçelere dayanıp dayanmadığını ortaya çıkarmak için güvenilir ve bağımsız bir soruşturma başlatmalı ve haksız yere ölümcül güç kullanıldığının belirlenmesi halinde sorumlulardan hesap sormalıdır” dedi.

Kürt yetkililerin öncelikli olarak beş kişinin neden öldüğüne dair gerçek sebepleri bulmaları gerektiğini. Yetkililer kimin sorumlu olduğunu ve ölümcül güç kullanılmasının haklı gerekçelere dayanıp dayanmadığını ortaya çıkarmak için güvenilir ve bağımsız bir soruşturma başlatmalı ve haksız yere ölümcül güç kullanıldığının belirlenmesi halinde sorumlulardan hesap sormalıdır
Joe Stork

İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu vekil direktörü

10 Ekim'de, Bağdat'ın kuzey doğusundaki Kalar'da, taş atan yüzlerce gösterici iktidar partisinin ofislerinin bulunduğu yüksek bir binayı üç taraftan kuşattı. Binanın içinden ateş açan silahlı kişiler 19 yaşındaki Uthman Adnan Muhammad ile 35 yaşındaki Araz Bayez'i öldürdü. Bu esnada olay yerine yakın olan yerel gazeteci Araz Muhammad, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne öldürülenlerin her ikisinin de silahsız olduklarını ve binanın birkaç yüz metre uzağında durduklarını söyledi.

Tanıkların aktardıkları koşullar protestolar esnasında hayatlarını kaybedenlerin ölüm sebeplerinin KDP binasından açılan ateş olduğuna işaret etse de, parti yetkilileri göstericileri suçladı. Muhammad göstericilerin silah taşıdığını görmediğini söyledi.

9 Ekim günü, Kalar’ın 260 kilometre kuzeyindeki Fort Diza’da, taş atan ve AK-47 tipi tüfekler taşıyan göstericilere iktidar partisi binasından açılan ateş sonucu, onlu yaşlarının sonunda ya da yirmilerinin başındaki Muhammad Rasul ile yirmilerinin sonlarındaki Muhammad Abdullah’ın öldürüldüğünü, olayı bizzat gördüğünü söyleyen bir Fort Diza sakini İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne aktardı.

Birleşmiş Milletler Kuvvet ve Ateşli Silahların Kullanılması Hakkında Temel İlkelere göre “Kasıtlı olarak ölümcül ateşli silah kullanımına, yalnızca hayat kurtarmak için kesinlikle kaçınılmaz olduğu durumlarda başvurulabilir.”

Onlu yaşlarının başlarındaki Diyar Khidir Rasul adlı beşinci gösterici de, 10 Ekim'de, Fort Diza yakınındaki Raparin'de göstericilerin KDP binasını ateşe verdikleri olay esnasında öldü. Olay yerinde bulunan Wirya Fatah adlı mahalleli, Rasul'un olay gerçekleştiğinde içeride olduğunu ve anlaşıldığı kadarıyla kaçamadığını söyledi.

Protesto gösterilerini takiben iktidar partisi, muhalefetteki Gorran (Değişim) Hareketi’nin üyelerini azletmek üzere harekete geçti. Üç Kürt aktivist İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne, 12 Ekim tarihinde, güvenlik güçlerinin Gorran üyesi ve bölgesel meclis sözcüsü olan Muhammad Yusif Sadiq'in parlamentonun bulunduğu Erbil Vilayeti’ne girmesine izin verilmediğini söyledi. Güvenlik güçleri 11 Ekim'de, Gorran’ın bölgesel yönetimdeki dört bakanını görevlerinden azletti. Başbakan Nechirvan Barzani 12 Ekim'de Gorran'lı bakanlardan istifa etmelerini talep etti.

Süleymaniye’deki, Gazetecilerin Haklarını Koruma Merkezi (Metro) direktörü Ramen Gareb'in İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne anlattığına göre, 10 Ekim günü hükümet güvenlik güçleri, bağımsız NRT uydu televizyonunun istasyonuna girerek çalışanları gözaltına aldı. Gareb, gözaltına alınan gazetecilerle iletişimde olduğunu söyledi.

Gazetecilerin Süleymaniye Vilayeti’ne götürüldüğünü ve Erbil'e geri dönmemelerinin söylendiğini kaydeden Gareb, 13 Ekim'de iktidar partisi yetkililerinin NRT personelinin Erbil'e dönmelerine ve bürolarını tekrar açmalarına izin verdiğini bildirdi.

Ayrıca, 10 Ekim'de güvenlik güçleri Gorran'la bağlantılı bir uydu televizyon kanalı olan Kürdistan Haber Ağı'nın (KNN) bürolarına girerek çalışanları zorla Süleymaniye'ye götürdü. Kanal çalışanlarının işlerine dönmelerine halen izin verilmiyor.

Joe Stork “KDP haklara saygılı olduğunu iddia ediyor ama eleştirel sesleri susturmak konusunda bir geçmişe sahip. Seçilmiş milletvekillerinin işlerini yapmaktan azledilmesi ve eleştirel medyanın vilayetten zorla çıkarılması tam bir rezillik.”

Ateş Açma Vakalarıyla İlgili Detaylar

Kalar

Muhammad adlı yerel bir foto-muhabir, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne, 10 Ekim günü birkaç yüz kişilik bir grubun işsizliği, kamu çalışanlarının maaşlarının verilmemesini ve Başkan Barzani'yi protesto etmek üzere biraraya geldiklerini anlattı. Tanık, göstericilerin gelişigüzel taş atmaya başladıklarını ve KDP’nin 22 no’lu şubesinin bürolarını taşa tutarak camları kırdıklarını söyledi. KDP bina korumaları ise ara ara havaya uyarı atışı yaparak karşılık verdiler.

Akşam 6.30 civarında iki büyük kamyonet kalabalığın arasına dalarak göstericileri dağıtmaya çalıştı. Muhammed, bazıları geleneksel Kürt giysileri, diğerleri güvenlik gücü üniformaları içindeki yaklaşık 35 kişinin KDP binası önünde arabadan indiklerini söyledi. Muhammed, bu gruptaki yaklaşık 20 kişinin silahlı olduğunu ve göstericilerin önünde önce havaya sonra yere uyarı atışı yaptıklarını, sonra da KDP binasının en üst katına çıkarak buradan kalabalığa doğru ateş ettiklerini aktardı.

Muhammad, akşam saat 6.30 civarında KDP binası yönünden açılan ateş sonucu ölümcül yara alan Uthman Adnan Muhammad ve Bayez'in dört metre arkasında durduğunu ifade etti. Uthman Muhammad'ın ve Bayez'in taş atmadıklarını ve KDP binasından birkaç yüz metre uzakta durduklarını kaydeden Muhammad, ayrıca duyduğu tüm silah seslerinin KDP binası yönünden geldiğini belirtti.

Muhammad, göstericilerin KDP binasını üç taraftan kuşatmalarına rağmen içeridekilerin açık olan arka çıkıştan binayı terk edebileceklerini ekledi.

10 Ekim günü, KDP dış ilişkiler bölüm başkanı Hemin Hawarami, KDP üyesi olan ve KDP binası içinde akrabaları bulunan Muhammad'ı Gorran'a bağlı göstericilerin öldürdüğünü iddia etti. Fort Diza ve diğer bölgelerden sorumlu olan KDP görevlisi Najat Hassan da, al-Sharq al-Awsat adlı gazeteye, göstericilerin KDP güvenlik elemanlarına ateş ettiğini söyleyerek şiddetin sorumluluğunu göstericilere yükledi ve göstericilerin uyguladığı şiddetin arkasında Gorran'ın bulunduğunu iddia etti.

Fort Diza

Fort Diza sakini Ali Qadir İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne, 9 Ekim günü öğleden sonra 2.00 civarı yerelden az sayıdaki gencin oluşturduğu grupların iş ve Başkan Barzani'nin istifasını talep eden bir  gösteri yaptıklarını söyledi. Gösterileri kasabadaki arkadaşlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinden öğrenen Qadir, öğleden sonra boyunca gösterilere daha çok kişinin katıldığını ve grubun şehir yönetim binalarına doğru ilerlediğini anlattı. Burada Goran üyesi olan Belediye Başkanı Bakir Bayez göstericilerle konuşmaya çalıştı. Qadir'in arkadaşları, göstericilerin Bayez'i ve korumalarını taş yağmuruna tuttuğunu ve akşamüstü 5.30 civarında şehir merkezindeki KDP binasına yönelerek oraya da taşlarla saldırdıklarını anlattı. O zamana kadar Qadir olay yerine ulaşmıştı.

Qadir, akşam 6.00 sularında KDP binasının hemen dışında, göstericilerin önünde yere ateş açan tek kollu bir adamı yakalamaya çalıştığını, ama adamın tüfeğini kendisine yöneltmesi üzerine durduğunu söyledi. Daha sonra, kimi sivil giyimli kimi askeri üniformalı bazı silahlı kişilerin KDP binasına girerek en üst kata ve çatıya çıktıklarını, buradan göstericilere gerçek mermi kullanarak ateş açtıklarını anlattı. Bina yönünden açılan ateşlerle, biri başından olmak üzere altı kişinin yaralandığını kaydeden Qadir, yaklaşık 10 göstericinin elinde AK-47 saldırı silahı gördüğünü ama göstericilerin bunlarla ateş açmadıklarını ifade etti.

Qadir, ayrıca Belediye Başkanı Bayez, civardaki Raparin'den bir güvenlik görevlisi ve yerelden bir milletvekilinden oluşan bir heyeti, korumalarla birlikte KDP binasına girerken gördüğünü anlattı. Kısa süre sonra çatıdan yeniden başlayan makineli tüfek atışları sonucunda Qadir'in en fazla 20 metre uzağında bulunan iki kişi yaralandı. Akşamın ilerleyen saatlerinde göstericiler aleyhinde sloganlar attıkları KDP'nin binasına daha da yaklaştıklarında, Qadir binanın içinden daha ağır bir makineli tüfekle yeniden kısa süreli ateş açıldığını duyduğunu aktardı. Hemen sonrasında, göstericilerin yaklaşık 30 yaşında, başının arkasının büyük bölümü olmayan bir adamı taşıdıklarını gördü. Ardından yerel güvenlik güçleri KDP görevlilerini binadan dışarı çıkardılar ve göstericiler de binayı yağmalayarak ateşe verdiler.

İlk ateş açıldığında olay yerinde olmayan ancak tanıklardan bilgi toplayan Fatah, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne Rasul ve Abdullah'ın yaralılar arasında olduklarını ve daha sonra öldüklerini söyledi.

Fatah İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne, 10 Ekim'de göstericilerin yakındaki Zarawa'dan Fort Diza'ya yürüdüklerini, burada Gorran, İslami Grup, Kürdistan Yurtseverler Birliği, Komünist Parti ve Sosyalist Parti binalarını taşladıklarını ve parti bayraklarını yaktıklarını anlattı. Olay sırasında orada olan Fatah, göstericilerin, Fort Diza bölgesindeki Raparin'de KDP binasını yağmalayarak ateşe verdiklerini kaydetti. Ateş yayıldığında bazı göstericiler hâlâ binanın içindeydi. Bazıları ise iple aşağı inerek kendilerini kurtardılar, ama Rasul’ün bedeni, daha sonra yangını sön

Your tax deductible gift can help stop human rights violations and save lives around the world.

Region / Country