Skip to main content

TÜRKİYE: İşkencenin kökünün kazınması için basit adımlar

İşkenceye karşı "sıfır tolerans" politikasında polisin denetlenmesi arttırılsa, hızlı sonuç alınabilinir

İnsan Hakları İzleme Komitesi tarafından bügün yayınlanan brifinginde, Türkiye`de alınan geniş kapsamlı yasal önlemlere rağmen polis memurlarının yetersiz denetlenmesi sonucu işkence ve kötu muamelenin devam ettiği kaydedildi.

“Hükümetin işkenceye karşı ‘sıfır tolerans’ ilan etmesi doğru yönde atılan önemli bir adım ancak bu politikanın uygulanıp uygulanmadığı ilgili makamlar tarafından denetlenmelidir” diyen İnsan Hakları İzleme Komitesi Avrupa ve Orta Asya Direktörü Holly Cartner, “Polis karakollarının kamu denetime açılmasını sağlamak amacıyla bağımsız gözlemcilerin gözaltı birimlerine ziyaretleri gibi adımlar atılabilir. Bu adımları gerçekleştirmek ayların değil, günlerin meselesidir” kaydetti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü`nün brifingi, Türkiye`nin son dönemde, gözaltında işkence ve kötü muamele kayıtlarını değerlendirmektedir. Son beş yıldır gozaltında bulunanların korunması için alınan önlemler sayesinde, gözaltındaki işkence ve kötü muamele vakaları oldukça azalmakta ancak, bazı polis memurlarının yeni yasaları ciddi almamaları nedeniyle işkence yaygın olarak sürmektedir.

Brifingde, Türk hükümetinin bu konudaki yasalara tam uyumu sağlaması için, bir dizi basit önerinin altı çizilmektedir. Adalet ve içişleri bakanlıkları bu önerilen önlemleri kısa sürede pratiğe geçirırse, yasalara daha iyi bir uyum birkaç hafta içinde gerçekleşecektir.

Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne aday olduğu 1999 yılından beri kabul edilen yasal reformlar, gözaltında kötu muameleye karşı en etkili yasal önlem olan avukatla görüşme hakkını getirdi. Fakat gözaltına alınmış olan birçok kişi, polisin, kendilerine avukata danışma hakkını vermediğini ifade etmektedir. Geniş kapsamlı bir şekilde denetlenmeyen polis, gözaltında bulunanları bazen dövmekte, tehdit etmekte ve aşağılamaktadır. Polis karakolunda sorgulama sırasında, gözaltındakıların bir kısmı; çırılçıplak bırakıldığı, gözlerinin bağlandığı, üzerlerine hortumla su sıkıldığı ya da elektrik akımı verildiğini kaydetmektedir.

Sadece bu yıl, çok sayıda vatandaş işkence nedeniyle savcılara ve hukumetin insan hakları birimine şikayette bulunurken, diğer yüzlerce mağdur gözaltında kötü muamele nedeniyle yerel insan hakları derneklerine ya da bagımsız tedavi merkezlerine başvurmustur.

Türkiye`deki insan hakları uygulamaları özellikle bu dönemde inceleme altında. 6 Kasım 2004 tarihinde Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye`nin Avrupa Birliği`nin üyelik kriterlerine uyumu konusunda, insan hakları alanında kaydedilen önemli adımları da inceleyen bir rapor yayınlayacaktır. Avrupa Birliği’nin üst mercisi olan Avrupa Konseyi de bu rapor üzerinden Aralık ayında Türkiye ile adaylık görüşmelerine başlanıp başlanmamasına karar verecek.

Türkiye’nin kendi iç denetim sistemi, bulgularını kamuoyuna açıklamamaktadır; bu durum, denetimin gerçekten yapılıp yapılmadığı, ya da yeterince sorgulayan bir denetleme olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmasını zorlaştırmaktadır. Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi ziyaretleri dışında, karakollar için bağımsız bir gözlem yoktur. Bu komite, her yıl sadece birkaç polis karakolunu ziyaret etmesine rağmen, yasalara uyum konusunda yavaş davranıldığı ve kötü muamelenin devam edildigini ortaya koymaya devam etmektedir.

İnsan Hakları İzleme Örgütü`nün Türk hükümetine bu konudaki onerileri, İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Komitesi ile Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi`nin tavsiyelerini yansıtmaktadır.

Temel öneriler şunları kapsamaktadır:

  • Savcı ve valilerin polis karakolları uzerindeki denetimlerinin metodları ve araştırma sonuçları kamuoyuna açıklanmalıdır.
  • Varolan yerel insan hakları kurullarına katılan baro ve tabibler odası temsilcilerinin, bağımsız gözlemci olarak polis karakollarına haber vermeden ziyaretlerde bulunabilmeleri desteklenmelidir.
  • Hükümete ve sivil toplum kuruluşlarına bildirilen işkence iddialarına bakanlık seviyesinde idari bir tepki olarak, Ankara söz konusu polis birimlerine mufettiş göndermeli, polislerin ilgili yasaları, yönetmelik ve genelgelerini uygulayıp uygulamadığını sorgulayıp, gereken tedbirleri alarak, bu konuda ilerleme sağlamalıdır.

İnsan Hakları İzleme Komitesi Türkiye ve Orta Asya Direktörü Cartner, “Polis karakollarının iyi denetimi Türkiye’ye her açıdan kazanç sağlayan bir öneridir” dedi. “Etkili denetim mekanizmaları işkenceyi caydıracaktır. Bu durumdan sadece gozaltındakiler değil, Ankara da, Avrupa Birliği’ne yanlış uygulamaların sona ermesi için gereken her adım atmaya hazır olduğunu göstererek yararlanacaktır.”

Avrupa Komisyonu geçen yıl, 2003 için işkenceye karşı mücadele konusundaki değerlendirmesinde, yasaların yürürlüğe girmesinin somut sonuçları olmasına karşın, durumun hala belirsiz olduğu ve işkence vakalarının ısrarla devam ettiği sonucuna varmıştı.

Bu yılın ilk 4 ayında başbakanlığa bağlı olan İnsan Hakları Başkanlığı’na gözaltındayken işkence ve kötü muamele ile ilgili 50 şikayette bulunulmuştur. Türkiye İnsan Hakları Derneği bu yılın ilk 6 ayında ise 692 işkence ve kötü muamele vakasını kaydetmiştir. Türk İnsan Hakları Vakfı`na da Ocak ile Ağustos ayları arasında 597 kişi işkence, kötü muamele ve hapishane koşullarından kaynaklanan sağlık sorunları nedeniyle başvurmuştur.

Your tax deductible gift can help stop human rights violations and save lives around the world.

Region / Country
Topic