Skip to main content
Çarşıda insanlar cep telefonlarına bakıyor, 18 Temmuz 2019, İstanbul. © 2019 AP Photo/Emilio Morenatti

(İstanbul) – İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün bugün yaptığı bir açıklamaya göre, Türkiye hükümetinin sosyal medyayı kontrol etmek amacıyla yeni yetkiler edinme çabası, ülkenin ifade özgürlüğü ile ilgili zayıf karnesi de göz önüne alındığında, çevrimiçi sansürcülüğü büyük ölçüde artıracak.

Türkiye hükümeti, Türkiye’nin internet yasasında değişiklik yapan bir kanun tasarısını, meclis yaz tatiline girmeden evvel, alelacele meclisten geçirmeye çalışıyor. Söz konusu kanun değişikliği tasarısı Twitter, Facebook ve YouTube gibi platformları, Türkiye hükümetinin belli içeriklerin engellenmesi veya kaldırılması yönündeki taleplerini yerine getirmeye zorlamak amacını taşıyan bir hamle niteliği taşıyor. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü program direktörü yardımcısı Tom Porteous “yeni yasa meclisten geçerse, hükümetin sosyal medya üzerinde kontrol tesis etmesine, arzu edilen içeriklerin kaldırılmasına, bireysel kullanıcıların keyfi bir şekilde hedef alınmasına imkan verecek,” dedi. Porteus, “haberlere ulaşmak için sosyal medyayı kullanan bir çok insan için, sosyal medya bir cankurtaran halatı niteliği taşıyor, dolayısıyla bu yeni yasa çevrimiçi sansürcülüğün hakim olduğu yeni bir karanlık döneme işaret ediyor,” şeklinde konuştu.

Kanun tasarısı, bir milyonun üzerinde kullanıcısı olan sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de ofis açmalarını öngörüyor. Buna uymayan şirketlere para ve bant genişliklerinin daraltılması gibi cezalar verilecek ki bu söz konusu platformların işlemez hale gelmesi demek. Türkiye’de ofis açan şirketler hükümetin belli içeriklerin engellenmesi veya kaldırılması yönündeki taleplerine uymak veya ağır para cezaları ödemek zorunda kalacaklar. Yasa tasarısı kullanıcı bilgilerinin de yerel olarak muhafaza edilmesini öngördüğünden, İnsan Hakları İzleme Örgütü içerik kaldırma taleplerine uymanın, bireysel kullanıcıların kişisel bilgilerinin de, mahkeme kararıyla paylaşılması anlamına geleceğinden endişe ediyor.

Türkiye’nin Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı bu yasa değişikliğini bir kaç aydır meclisten geçirmeye çalışıyor. Yasa değişikliği ilk olarak Nisan ayında Covid-19 ile ilgili ekonomik önlemlerin yer aldığı bir kanun tasarısında dolaşıma sokulmuş, ancak sonra bu paketten çıkartılmıştı. Son değişiklik teklifi, Nisan ayındaki ilk tasarının biraz değiştirilmiş bir sürümü. Tasarının bu son sürümüne içeriğin tamamen kaldırılmasına imkan veren yeni hükümler eklenmiş  ve bu yöndeki taleplere uymayan sosyal medya şirketlerine verilecek cezalar da artırılmış. Cumhurbaşkanı’nın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile onunla ittifak yapan aşırı sağcı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) mecliste çoğunluğa sahip oldukları için, söz konusu kanun tasarısı insan hakları standartlarını hiçe saymasına rağmen meclisten kolayca geçerek yasalaşabilir.

Porteous, “ifade özgürlüğüne değer veren ve savunan herkesin, medyanın ve eleştirel seslerin susturularak otokrasi tesis edilmeye çalışılan bir ülkede bu yeni kısıtlamaların ne büyük zararlar verebileceğini anlaması gerekiyor” dedi. Porteous “sosyal medya şirketleri, Türkiye’den bu yasayı geri çekmesini yüksek sesle ve hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde talep etmeli, AB de kararlılıkla bu talebin arkasında durmalıdır,” şeklinde konuştu.

Your tax deductible gift can help stop human rights violations and save lives around the world.

Region / Country