(Tunus, 24 Şubat 2012) – İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün bir açıklama yaparak Tunus’taki “Suriye’nin Dostları” toplantısında bulunan hükümetlerin Suriye’yi Humus kentindeki meskun mahallelerine gerçekleştirdiği rasgele bombardımanları durdurmaya zorlamaları için Rusya ve Çin’in desteğini almaları gerektiğini söyledi. Ayrıca Suriye’ye insani yardımın ülkeye ulaştırılmasına ve terketmek isteyen sivillerin güvenli geçişine izin vermesi için baskı yapmalıdırlar.
Suriye izleme gruplarına göre Suriye ordusunun bombardımanı sonucunda 2 Şubat’tan beri Humus’ta aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 373 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün konuştuğu yerel halktan kişiler en az 20,000 kişinin hala en yoğun bombalanan yer olan Baba Amr mahallesinde bulunduğunu söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün izlediği Humus’tan gelen video görüntüleri ordunun Humus’ta Rus malı 240 mmlik havan topu sistemleri kullandığına işaret ediyor. Bu sistemler dünyanın en yüksek patlayıcı gücüne sahip havan mermilerini ateşler; Rus ordusunun ürün kataloğunda bu sistemin “tahkimatları tahrip etmek” üzere tasarlandığı yazıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu direktörü Joe Stork “Humus ve diğer şehirlerde halkın yaşadığı bölgelere ağır silahlarla rasgele saldırı yapılmasının Suriye’deki dehşet verici insan hakları ihlallerini sona erdirmek için gereken uluslararası konsensusu engellemenin bedelinin ne olduğunu gösterdiğini” söyledi. “Suriye’ye baskı yapma konusunda Rusya ve Çin’in özellikle sorumluluğu var, ne de olsa Güvenlik Konseyi kararını veto eden onlar ve Suriye de yaptıklarının şu ana dek diğer birçok ülke tarafından kınamasından hiç etkilenmediğini göstermiş durumda.”
21 Şubat günü öğleden hemen sonra İnsan Hakları İzleme Örgütü’yle konuşan Baba Amr mahallesinden Suriyeli bir aktivist ordunun mahallesini sabah 6.20’de bombalamaya başladığını ve o ana dek içlerinde iki kadın ve iki çocuğun bulunduğu 16 kişinin bombalar yüzünden öldüğünü söyledi:
Yaralıların durumu bir felaket. Onları içlerinde hiçbir şey olmayan derme çatma kliniklerde tedavi ediyoruz. Temel ilaçlar, gıda ve suyumuz bitmek üzere. Herşey bitmek üzere. Çok sayıda yaralı ölüyor çünkü onları doğru dürüst tedavi edemiyoruz.
22 Şubat’ta Suriye ordusunun bombardımanı sırasında Baba Amr’da öldürülen iki Batılı gazeteciden biri olan Marie Colvin bir önceki gün yaptığı haberde 30 saniye içinde mahalleye 14 bombanın düştüğüne tanık olduğunu ve gerekli tıbbi bakım yapılamadığı için bir bebeğin şarapnel yarası yüzünden öldüğünü izlemek zorunda kaldığını söylemişti. 15-17 Şubat tarihlerinde Baba Amr’da olan bir diğer Batılı gazeteci İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne “iyi günde mahalleye her 4-5 dakikada bir bomba düştü, kötü gündeyse 15 dakikada 55 bomba sesi duyuldu” dedi.
Humus’taki durum o kadar kötüledi ki Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) 21 Şubat’ta bir çağrı yaparak acil yardım iletmek ve yaralılarla hastaları bölgeden çıkarmalarına olanak sağlamak için günde iki saat ateşkes istedi. Haberlere göre, bir gün sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı “Suriye’deki insani durumun zor olması”yla ilgili kaygılarını dile getirdi ve ICRC’nin ateşkes isteğini destekledi.
Stork “Rusya liderliği Beşar Esad kendi halkına savaş açarken ona siper oldu. Eğer Rusya iddia ettiği gibi sivillerin yaşadığı çileden kaygı duyuyorsa derhal sivillerin, yaralıların ve insani yardımın güvenli geçişine izin verecek ve herşeyden önemlisi Humus’u hedef gözetmeksizin bombalamaktan vazgeçmesini sağlayacak bir düzenleme için aracılık etmelidir. Kaygı duyduğunu ifade etmek de bir adım ancak Suriye’nin ihtiyacı olan uluslararası eylemlilik” dedi.
Humus sakinlerinin 16 Şubat’ta YouTube’a yüklediği bir video’da Suriye ordusunun şehirde 240 mmlik F-864 yüksek patlayıcı güçlü havan mermileri kullandığını belgeliyor. Videodaki iki adamı tanıdığını söyleyen bir Humuslu, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne filmin Baba Amr’in el-Hakura olarak bilinen eski bir bölgesinde çekilmiş olduğunu doğruladı. Videoda gösterilen bu Rus yapımı muhimmat bilindiği kadarıyla üretilmiş ve kullanılmakta olan en büyük havan topu. 130 kilo ağırlığında ve patlayıcı olarak 31.93 kilo TNT içeriyor.
Ya çekilen, ya da zırhlı araca monte edilen bir havan topuyla ateşlenen bu silah sistemi “dalış saldırısı” yapma kapasitesiyle dikkat çekiyor; yani mermi büyük açıyla ateşlenerek aşağıya neredeyse dik olarak düşmesi ve böylece bir bina ya da tahkimatın içine kadar girmesi sağlanıyor. Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü tarafından yayınlanan güvenilir “Askeri Denge 2011” Suriye’nin on adet 240 mmlik havan topu sistemine sahip olduğunu ifade ediyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü ve 143 uluslararası ve Arap hükümetdışı kuruluş bir süre önce “Suriye’nin Dostları”na Suriye’deki insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi ve insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili hesap sorulmasının sağlanması için bir strateji belirlemeleri konusunda çağrıda bulunmuştu.