(İstanbul)—İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), bugün yayınladığı sorular-cevaplar belgesinde, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak baskın seçimlerin OHAL koşulları altında gerçekleşeceğini ve seçimlerin sonucu ne olursa olsun yeni başkanlık sisteminin yürürlüğe gireceğini belirtti.
Söz konusu belge seçimlerin yapıldığı bağlama, seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin olası etkilerine ve yeni anayasal düzenlemelerin ne anlama geldiğine odaklanıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson “seçimlerin yapıldığı bağlamı ve kim kazanırsa kazansın yürürlüğe girecek olan başkanlık sisteminin anayasa açısından sonuçlarının ne olacağını anlamak önemli” dedi. Williamson “tercih ettikleri adayları ve partileri, hakkaniyetli ve demokratik bir süreç içinde seçmek, tüm seçmenlerin insan haklarını korumak açısından büyük önem taşıyor ve bunun için de tüm partilerin ve adayların kendi fikirlerini seçmenlerine sunabilmeleri için makul fırsatlar bulabildikleri, hakkaniyetli bir kampanya sürecinin yaşanması şart,” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, yeniden seçilmeye çalışıyorlar. Muhalefet partilerinin adayları da hem cumhurbaşkanlığı hem de meclis seçimleri için yarışıyorlar ancak bu yarış onlar için çok zor bir ortamda gerçekleşiyor.
Hükümet geçtiğimiz iki yıl içinde medya üzerine daha önce eşi benzeri görülmemiş kısıtlamalar getirdi. Son olarak özel televizyon kanallarının da hükümet yanlısı bir holding tarafından satın alınmasıyla, hükümet televizyon haberlerinin neredeyse tamamını kontrol edebilir hale geldi. Eldeki veriler muhalefet partilerinin, televizyona iktidara kıyasla çok daha az süre çıkabildiğini gösteriyor. En çok engellemeye maruz kalan ise muhalefetteki Halkların Demokrasi Partisi. HDP’nin cumhurbaşkanı adayı ve çok sayıda milletvekili, haklarında yürütülen siyasi saikli ceza davaları nedeniyle, seçim yarışına hapishaneden katılıyorlar.
Seçimlerin sonuçları her ne olursa olsun, seçimlerden sonra bir çeşit icracı başkanlık sistemi tam olarak yürürlüğe girmiş olacak. Bu sistem 2017 yılının Nisan Ayında yapılan bir referandumda seçmenler tarafından çok küçük bir oy farkıyla kabul edilmişti. Sistemin yürürlüğe girmesiyle birlikte, cumhurbaşkanı’nın yetkileri önemli ölçüde artacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin rolü azalacak.
