(İstanbul) – İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) bugün yaptığı bir açıklamada, Türkiye hükümeti'nin medya organlarını kapatmasının, olağanüstü hal kanunun kamu düzenini sağlamak şeklinde ifade edilebilecek meşru amacın dışında, ifade özgürlüğü hakkının engellenmesi amacıyla da kullanıldığını gösterdiğini belirtti.
Kapatma emrini içeren ve Resmi Gazetede 27 Temmuz 2016'da yayımlanarak yürürlüğe giren 668 sayılı Kararname, savcıların iki gün boyunca toplam 89 gazeteci, medya çalışanı ve yöneticisi hakkında gözaltı kararı vermesinin ardından geldi. Kapatmalar ve gözaltılar hükümetin Türkiye'de 15 Temmuz'da yaşanan şiddetli darbe girişiminin arkasında olmakla suçladığı Fethullah Gülen hareketini desteklediğini belirlediği medya organlarına karşı giderek ivme kazanan bir kampanya başlattığını gösteriyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, "hükümetin getirdiği sert önlemler, akim kalmış darbe girişiminin arkasında olduğunu iddia ettiği Fethullah Gülen hareketi ile ilişkili olmakla suçladığı medya organları ve gazetecilere yönelik" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Hükümeti devirmeyi amaçlayan şiddet eylemlerindeki rollerini, ya da bu eylemlere katılmış olduklarını gösteren herhangi bir kanıtın yokluğunda, giderek artan bir ivmeyle medyayı hedef alan ve Türkiye'nin demokratik itibarını daha da zedeleyen bu saldırıyı güçlü bir şekilde kınıyoruz."
Söz konusu kararname 45 gazetenin, 15 derginin, 16 TV kanalının, 23 radyo istasyonunun, 3 haber ajansının ve 29 yayınevi ve dağıtım şirketinin kapatılmasını emrediyor. Bunların arasında Taraf ve Özgür Düşünce gazeteleri, Cihan Haber Ajansı ve Can Erzincan TV de var.
Daha önce, 27 Temmuz'da, medyada İstanbul'daki bir savcının, 2016 Mart'ında hükümet tarafından atanan kayyımlar tarafından devralınmadan evvel Zaman Gazetesi'nde çalışmış 47 gazeteci, medya çalışanı ve yöneticisi için gözaltı kararı verdiğine ilişkin bir haber çıkmıştı. Gözaltına alınanlar arasında Zaman Gazetesi'nde köşe yazarı olan Şahin Alpay ve Mümtaz'er Türköne de bulunuyor.
25 Temmuz'da Sabah gazetesi'nde İstanbul'daki başka bir savcının da başka medya organlarında çalışan 42 gazeteci için gözaltı kararı verdiğine ilişkin bir haber çıktı. Gözaltına alınanlar arasında eskiden Hürriyet gazetesi'nde çevirimiçi editörü olarak çalışan ve Birgün gazetesi'nde köşe yazarlığı yapan Bülent Mumay ve son olarak Özgür Düşünce gazetesinde köşe yazarlığı yapan Nazlı Ilıcak da var. Sabah Gazetesi'nin haberine göre hakkında gözaltı kararı verilmiş bir kaç gazeteci de Türkiye'den yurt dışına çıkmış.