Skip to main content

Türkiye Cinsel Suçlarda Kimyasal Hadımlaştırmayı Düşünüyor

Bu önlem insan haklarını ihlal ettiği gibi, istismarın nedenlerini ele almaktan da uzak

Türkiye çocuklara yönelik cinsel istismardan hüküm giyen kişilerin zorunlu olarak kimyasal hadımlaştırmaya tabi kılınmasına — yeniden — kapı araladı ki bu çocukların cinsel istismarı sorunuyla baş etmek için yanlış ve mütecaviz bir yaklaşım. 

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül 21 Şubat günü gazetecilere yaptığı bir açıklamada çocuklara yönelik bir dizi istismar vakasının kamuoyunda yarattığı infial karşısında, hükümetin bu önlemi düşündüğünü söyledi. Hükümet ayrıca çocukların cinsel istismarı için verilecek cezaların ağırlaştırılacağını da vaat etti.

 Çocukları şiddetten ve cinsel istismardan korumak Türkiye hükümetinin görevi ve hükümet bu görevi yerine getiremiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız  Platformu'nun 2017 yılında yayınladığı rapora göre Türkiye’de bildirilen çocuk istismarı vakalarının sayısında artış var. Kimyasal hadımlaştırma ise bir çözüm değil ve uluslararası insan hakları hukukunun ihlali anlamına gelen bir uygulama.

Kimyasal hadımlaştırma erkeklerin cinsel dürtülerini dizginlemek amacıyla testosteron düzeylerini düşüren hormonların verilmesiyle uygulanıyor. Bunun, anlaşıldığı kadarıyla Adalet Bakanı’nın önerdiği gibi, uygulanan kişinin rızası olmadan yapılması ise misliyle sorunlu. 
Türkiyeli insan hakları gruplarının oluşturduğu Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı bu uygulamaya karşı bir imza kampanyası başlattı. Kadın hakları grupları da öneriyi Türkiye’de cinsel şiddettin temelinde yatan cinsiyet eşitsizliği ve okullarda cinsellik eğitiminin olmaması gibi nedenleri ele almaktan uzak olduğu gerekçesiyle eleştirdiler. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemek ve bu tür şiddetle mücadele etmek için gerekli tedbirleri almak ve faillerden hesap sormak, Avrupa Konseyi’nin İstanbul Sözleşmesi’ni onaylamış olan Türkiye’nin hukuki yükümlüğü.

Bu, Türkiye’nin cinsel suçlarda kimyasal hadımlaştırmayı ilk gündeme getirişi değil. Türkiye hükümeti 2016 Temmuzunda da böyle bir yönetmelik çıkartmış, ancak ülkenin en yüksek idari yargı makamı olan Danıştay ilgili yasadaki “tanımın ve sınırların” “muğlak” olması nedeniyle yönetmeliğin yürütmesinin durdurulmasına karar vermişti. 2016 tarihli yönetmelik hükümlünün kimyasal hadımlaştırma uygulamasına rızasının alınmasını gerekli kılmıyor, sadece mahkeme kararı arıyordu.

Kimyasal ya da başka yöntemlerle yapılan hadımlaştırma zalimce ve onur kırıcı bir bedensel cezalandırma yöntemidir. Türkiye’nin onaylamış olduğu BM İşkenceye Karşı Sözleşme, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin her üçü de zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı cezalandırmayı mutlak bir şekilde yasaklamaktadır.

Eğer Türkiye hükümeti cinsel şiddet ve çocukların istismarı sorunları ile başa çıkmak konusunda ciddiyse, istismarın altında yatan nedenlerin çözümüne odaklanmalı ve tüm faillerden hesap sormalı, ancak bunu yaparken onlara işkence etmemelidir.

Your tax deductible gift can help stop human rights violations and save lives around the world.

Region / Country